Herkese merhaba sevgili okurlarım, uzun bir pandeminin ardından acısıyla, tatlısıyla bir bayrama kavuşma sevincindeyiz. Hayırlısıyla yarın ramazan ayında tuttuğumuz oruçların karşılığı olan bayramımızı yapacağız. Herkese mübarek olsun.
Pandemi süreci tüm dünyada hepimiz için büyük bir sınavdı.
Ülkem adına geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan artık normalleşiyoruz. Vakalarda dikkat çeken azalma var. Maske yasağı sona ermiştir. 1000 rakamının altına gelindiğinde ise, hastane ve toplu taşıma araçlarında da maske yasağı kalkacaktır açıklaması yaptı.
Bu haber çok sevindiriciydi.
Aylarca çok uzun bir süre birbirini göremeyen, ziyaret edemeyen, evinden çıkamayan yüzlerce kişiyi biliyorum. Tanıyorum. Korkuyoruz diyorlardı. Kaygılar çoktu.
Bu bayram hepimize çiftte bayram olacak desek yeridir.
Sevdiklerimizle sarılmaya, yüz yüze görüşmeye hasret kaldık. İşte bu bayram tam iki yılın ardından hepimize ilaç gibi gelecektir.
İlk normalleşme sürecinde bugünler çok özel geçecek, Kabristanlar dolup taşacak, eş dost ziyaretleriyle hasret giderilecektir.
Kırgınlık, küskünlük kalmasın. Seven sevdiğini söylesin. Ziyaret etsin.
Hayatta olan sevdiklerimiz, eş, dost akrabalarımızla kurulacak sofralarda sohbet etmeyi, yapılan bugüne özel baklavaların, yemeklerin tadına doyamayacağımız bir bayram olacağı kesin.
Bu bayramda hepsinin acısını çıkaracağız.
Herkesin evinde bayramın bayram tadında geçmesi dileğiyle.
***
Bayram sofraları özeldir. Beslenme uzmanı Gökçen Efe Aydın ile bayram sofraları hakkında sohbet gerçekleştirdik. Uzun bir oruç sürecinin ardından yeme alışkanlıklarımıza ilişkin bilinmesi gereken çok şey anlattı.
Sizlerle paylaşıyorum.
İnsanların beslenme alışkanlıklarının ve tercih ettiği besinlerin dönemsel olarak değiştiği Ramazan ayının ardından, bayramda normale dönen yeme düzeniyle psikolojik olarak daha fazla yemek yeme eğilimine girilmektedir.
Ramazanda düşen metabolizma hızımızı bayram ve sonrasında tekrar hızlandırmak bizim elimizdedir.
Gün içinde ana ve ara öğünlerimizi atlamamak, bol sıvı tüketmek ve fiziksel aktivitelerimizi arttırmak metabolizma hızımızın da artmasını sağlayacaktır.
Ramazan bayramı boyunca, geleneksel olarak, verilecek ikramlar doğru şekilde tüketilmediği takdirde kilo alımı gözlemlenebilir. Bayram boyunca tatlı, çikolata tüketimine dikkat edilmeli, ısrar edilse dahi aşırı yemekten kaçınılmalıdır.
Tüketilmek isteniyorsa hamurlu, şerbetli tatlılar yerine daha küçük porsiyonlu sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Yeterli ve dengeli beslenerek sağlığın korunması için güne kahvaltı ile başlamak gerekir. Bayram geleneklerinin en başında da bayram kahvaltısı gelmektedir.
Bir tek kuş sütünün eksik, hamur işleri ve kızartmaların yoğunlukta olduğu kahvaltılar yerine; süt ürünleri, peynir çeşitleri, yumurta, mevsim yeşillikleri, tam buğday ekmeği kahvaltılarda bulunmalıdır. Gün içinde tatlı yenecekse de kahvaltıda bal-pekmez gibi tatlı yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Ramazan ayıyla birlikte azalan su tüketimimizi bayramdan itibaren normal seyrine sokmamız gerekir.
Uyanır uyanmaz içeceğimiz 1 bardak su uyuyan vücudumuzu da uyandıracaktır. Günlük 2-2.5 litre su tüketimi metabolizmamızın hızlı çalışması ve sağlığımız açısından çok önemlidir. Hava, yer değişikliği, öğün düzeninin değişmesi, yiyeceklerin farklılaşması gibi nedenlerden dolayı bayram ve tatil dönemlerinde kabızlık gözlemlenebilir.
Kabızlığı önlemek için posa içeriği yüksek olan sebze, meyve ve kuru baklagiller tüketilmelidir.
Yetişkin bir birey günde toplam 5 porsiyon sebze ve meyve tüketmelidir. Yapacağımız fiziksel aktiviteler fiziksel ve zihinsel sağlığımızı olumlu yönde etkileyecektir.
Mümkün oldukça bayram ziyaretlerine yürüyerek gitmek, daha çok hareket etmek; bayram sonrasında da gün içinde yapacağımız 45 dakikalık bir yürüyüş metabolizma hızımızın artmasını ve daha sağlıklı bir bedene kavuşmamızı sağlayacaktır.
Şeker, kalp, yüksek tansiyon, böbrek ve kronik rahatsızlıkları olan kişilerin diyetlerine bayram süresince de dikkat etmeleri gerekmektedir.
Özellikle yaşlılar ve tansiyon hastalarının gün boyu kahve ve çay tüketimine dikkat etmeleri, bitki çaylarını tercih etmeleri, günde 2 fincandan fazla kahve tüketmekten kaçınmaları gerekir.
Bayramda tatile gideceklerin ise ana ve ara öğünlerini aksatmamaya, bol su tüketmeye, tatlılardan ve şekerli yiyeceklerden mümkün oldukça kaçınmaya gayret etmesi gerekir.
Özellikle açık büfeler çok cazip görünse de bir anda ölçü kaçabilir. Dikkatli olmak çok önemlidir.
Bizim için bayram olan bugünleri vücudumuz için de bayrama çevirmek istiyorsak bir ay boyunca kontrollü bir şekilde dinlendirdiğimiz vücudumuzu yormadan, ölçülü ve dengeli bir şekilde beslenmemize devam etmeliyiz.
Sevdiklerinizle sağlıkla, mutlu bayram geçirmeniz dileğiyle…