Arap hastaların yerini Avrupalılar alıyor
Sağlık turizmi amaçlı ülkeye gelen misafirlerin çoğunluğunu Avrupalılar oluşturuyor. Tercih edilen operasyonlarda ilk sırayı saç ekimi alıyor. Bir sağlık turisti ortalama 2 bin dolar bırakıyor
Pandeminin etkilerinin atlatılmasıyla birlikte Türkiye’nin 100 milyar dolarlık küresel sağlık turizmi pazarından aldığı pay yeniden yükselişe geçti.
Sınır kapısındaki anketleri baz alan Türkiye İstatistik Kurumu’na göre (TÜİK), 2021’in son 10 aylık döneminde tedavi amacıyla Türkiye’yi tercih eden turist sayısı yaklaşık 371 bin.
Bu kişilerden elde edilen gelir ise 704 milyon 261 bin dolara yükselmiş durumda.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre ise ülkeyi 719 bin civarı yabancı hasta Türkiye’yi ziyaret etti.
Pandemi öncesinde 1,1 milyar dolarlık gelir
Bu hızla gidilirse 2022 yılında, 1,1 milyar dolarlık sağlık turizmi geliriyle rekor kıran 2019’daki döneme yaklaşılacağı düşünülüyor.
Independent Türkçe, sağlık turizmi pastasından Türkiye’nin aldığı pay, yapılan işlemler ve misafir dağılımına ilişkin uzmanlardan görüş aldı.
Türk Sağlık Turizmi Derneği’nin açıkladığı verilere göre, Türkiye’nin sağlık turizmi gelirleri 2021’de yüzde 10,52 artışla 2,1 milyar dolara ulaştı / Fotoğraf: AA
“Bir sağlık turisti 2 bin dolar civarında para bırakıyor”
Ülkeye gelen bir sağlık turistinden ortalama 2 bin dolar gelir elde edildiğini belirten Türk Sağlık Turizmi Derneği Başkanı (TÜSATDER) Dr. Servet Terziler, Türkiye’nin 2019 yılında sağlık turizminden 3 milyar dolar gelir elde edildiğini söyledi ancak henüz pandemi öncesindeki verilere ulaşılamadığını aktardı.
“Türkiye’nin lokomotifi saç ekimi”
Ülkeye sağlık turizmi amaçlı gelen misafirlerin yüzde 50’lik bölümünü “Türkiye’nin lokomotifi” olarak adlandırdığı saç ekiminin oluşturduğunu belirten Terziler’e bu işlemin bedelini sorduk.
“Saç ekimi için 10 bin euro alanlar da var ama bu işin ortalama ücreti 5 bin euro” diyen Terziler, “Hiç yüksek gelmesin, saç bir ömür kullanılıyor ve görsel açıdan çok önemli. Japonya’da 30-35 bin dolar, ABD’de 10-15 bin dolar seviyesinde işlemler. Avrupa’da 11-12 bin euroyu bulabiliyor. Biz de saç ekimi için özel bir robot geliştirdik, dünyanın farklı noktalarında hizmet vermeyi planlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Dr. Terziler, sağlık turistlerinin yüzde 50’lik bölümünü diş, göz, genel sağlık hizmetleri, kalp, beyin, karaciğer nakli gibi operasyonlar için gelenlerin oluşturduğunu belirtti.
“Yüzde 70 Avrupalı, yüzde 30 Araplar”
Türkiye’ye sağlık turizmi amacıyla en çok hangi ülkelerden gelindiği de merak konusu. Zira genel algı, saç ekimi yaptırmak için gelen Arapların çoğunluğu oluşturduğu yönünde.
Ancak Dr. Terziler’e göre bu oran son yıllarda değişti. 2010’lu yılların başında saç ekimi için Arapların çok yoğun geliyordu ancak şu an ibrenin Avrupa lehine döndüğünü dile getiren Terziler, “Yüzde 70 Avrupa, yüzde 30 Araplar geliyor. Yakın kıta Avrupa’sı dediğimiz ülkelerden, en çok da İtalya, İspanya, Hollanda, Avusturya, Fransa, İsveç, Norveç, Finlandiya gibi ülkelerden geliyorlar. Romanya ve Bulgaristan’ı da eklemek gerekli. Daha uzak coğrafyalardan, Kanada, Avusturya, ABD, Güney Kore, Çin, Japonya ve Hindistan’dan da hasta almaya başladık” diye konuştu.
“İstanbul sağlık turizminde dünyanın başkenti”
Türkiye’ye yönelik artan sağlık turizmi ilgisinde en büyük payın oturmuş bir sağlık sistemi ve hekimlerin başarısı olduğunu belirten Servet Terziler’e göre ülkenin güzelliği ve özellikle İstanbul’un cezbediliciği de etkili.
Gelen misafirlerin hem operasyonlarını yaptırdığını hem de İstanbul’u görme fırsatını değerlendirdiğini aktaran Terziler, özellikle koronavirüs salgınında Türkiye’nin sağlık alanında “başarılı bir kriz yönetimi” sergileyerek turistlerin güvenini artırdığını ve böylece İstanbul’un, sağlık turizminde dünyanın başkenti haline geldiğini ifade etti.
Sağlık turizminde ‘paket hizmet’ dönemi
Sağlık amaçlı ülkeye gelen turistlere başka hangi hizmetlerin verildiğini de sorduğumuz Dr. Terziler, hastalara çeşitli işlemler ve ameliyatların yanı sıra otelden havalimanı transferine ve hatta şehir gezisine kadar pek çok imkanın da sunulduğunu söyleyerek şunları kaydetti:
Anahtar teslim hizmet sözkonusu, İstanbul içi için her şeyi organize ediyoruz. Bilet hariç, konaklamadan transfere tüm ihtiyaçların karşılandığı paketler sunuyoruz. Gelen turist burada en az bir hafta kalıyor, alışveriş yapıyor. Onların para birimine göre Türkiye’de otel, yemek ucuzladı, iyice cazibe merkezi oldu. Sağlık çalışanları memnuniyet ve hizmet odaklıdır, özverilidir. İyi sonuçları da görünce, misafirlerin bize aşk duymasından başka alternatif kalmıyor.
“Saç ekimine ABD ve Japonya öncülük etti ama Türkiye şu anda yükselen değer”
Ataşehir’deki Well World Estetik ve Longevity Klinik Medikal Koordinatörü Dr. Burak Tuncer de benzer görüşleri paylaştı.
Ailesi, geçmişte sağlık alanındaki pek çok iştirakin kuruculuğunu ve işletmeciliğini yapan Tuncer’e göre Türkiye, sağlık turizmindeki yerini ve başarısını giderek sağlamlaştırıyor.
Ülkedeki sağlık turizminin temellerinin 90’ların sonunda atıldığını dile getiren Dr. Tuncer, Türkiye’de ilk saç ekimi yapan iki kuruluştan biri olduklarını, o dönemden bu yana Türkiye’ye ilginin yoğun olduğunu belirtti.
“Merdiven altı uygulamalara karşı dikkatli olunması gerekiyor”
“Saç ekimine ABD ve Japonya öncülük etti ama Türkiye şu anda yükselen değer ve ilk 3’te yer alıyor” diyen Burak Tuncer, 2 bin dolardan başlayan fiyatların söz konusu olduğunu belirtti ve özellikle “merdiven altı” olarak tabir edilen, ameliyata uygun olmayan koşullarda, düşük fiyatlara işlem yapan yerlerde karşılaşılan hayati tehlikelere karşı uyardı.
“Saç ekimi, plastik cerrahi, dermatoloji, diş, genel tedavi gözde”
Saç ekimi dışında genel sağlık tedavileri, plastik cerrahi, dermatoloji, medikal estetik ve diş gibi alanların öne çıktığını belirten Tuncer, yeni bir alana da değindi.
Sağlık turizmi ve saç ekimini bir önceki kuşağın getirdiğini, şimdi yeni kuşak olarak sağlıklı, uzun yaşama yönelik hizmetlerin başlatıldığını dile getiren Tuncer, şöyle konuştu:
“Wellness’la birlikte günümüzde genetik risklerin değerlendirildiği ve çevresel faktörlerin dikkate alındığı bir yaşam planlaması yapıyoruz. Kovid-19’le beraber, insanlar sağlıklarını kaybetmeden önce hareket etmenin önemini kavradı. Sağlığı, gençliği ve bağışıklığı korumanın hayati olduğunu fark ettiler. 20 yıl önce insanlar dışarıdan güzelleşirken, artık içeriden de güzelleşip daha sağlıklı hale gelmeye yöneliyorlar. Yeni inovasyonumuz bu ve bu alanda da yabancı misafirlerimizi ağırlıyoruz. Türkiye’nin sağlık turizminde bu alanda da yükseliş görüleceğine inanıyorum.”
“Araplar, hastaların küçük bir bölümünü oluşturuyor”
Sağlık hizmetlerinden faydalanmak adına ağırlıklı olarak Avrupalı turistin geldiğinin altını çizen Tuncer, her yaş grubundan misafirlerin bulunduğunu vurguladı.
“Hep Araplar geliyor” algısının yanlış olduğuna işaret eden Tuncer, “Araplar, hastaların küçük bir bölümünü oluşturuyor. Yurtdışından ayda bin 500’ün üzerinde hasta geliyor ve bu rakamın 500’ünü Hollanda ile Almanya’dan gelenler oluşturuyor. Hastaların çoğu Avrupa’dan. 18 yaşından 75 yaşına kadar farklı yaş dilimlerinden gelenler var. Almanya’dan 71 yaşında saç ektirmeye gelen bile oldu” bilgilerini verdi.
“Geleceğin teknolojisi kök hücre”
Son olarak geleceğin teknolojisini “kök hücre” olarak niteleyen Tuncer; genç ve sağlıklı kalmak, yaşlanma hızını en aza indirmek için pek çok noktada kök hücreye başvurulacağı görüşünü de ekledi.
Kaynak: The Independentturkish