Genel olarak sinirsel kaşıntı birçok kişide günlük hayatlarını zor duruma sokan bir hale gelmektedir. Sinirsel kaşıntıda genel olarak kaşıntının kökeni cilt değil sinir sisteminde yer alan nöronal ve glial hasarlar olmaktadır.
SİNİRSEL KAŞINTI NEDİR?
Günümüzde sinirsel kaşıntı yani nöropatik kaşıntı sinir hücreleri olarak bilinen nöronlardaki sinir iletimlerine ilişkin bir bozukluktan kaynaklandığı düşünülmekte olan bir sağlık sorunudur. Nöropati hastalarında dek olarak ağrı da görülmektedir. Özellikle kronikleşmiş olan durumlarda ise kaşıntıların tedavisi oldukça zor ve yaşam kalitesini çok önemli ölçüde düşürmektedir. Hem nöropatik ağrılar hem de kaşıntılar uyaranlara karşı duyarlılık söz konusu olmaktadır.
SİNİRSEL KAŞINTI’NIN BELİRTİLERİ
Genelde geceleri artan; sarılık, mide bulantısı, karın ağrısı gibi belirtiler ile birlikte görülmekte olan kaşıntılarda karaciğer hastalıklarının olma olasılığı yüksektir. Sinirsel kaşıntılar tıpkı nöropatik ağrılarda da olduğu gibi sinir hasarlarına bağlı olarak oluşan duyulardan kaynaklanmaktadır. Sinirsel kaşıntı hastaları çıldırtacak, iş yaşamını devam ettirmesini zorlaştıracak olabilir.
Egzama, kuruluk, dermatit, alerjiler, enfeksiyon hastalıkları gibi dermatolojik hastalıklar bölgesel kaşıntılara yol açmaktadır. Sinirsel kaşıntılar genel olarak sırt, el, ayak, bacak ve de gövdede bölgesel olmayan kaşıntılar şeklinde görülmektedir.
SİNİRSEL KAŞINTI NEDEN OLUR?
Sinirsel kaşıntı günümüzde çeşitli nedenler ile sinir hücrelerinin hasar görmesinin sonucunda gelişir. Nöronlarda meydana gelmekte olan bu hasara sebep olabilecek sağlık sorunları da söz konusu olabilir. Bu sağlık sorunlarından en yaygını diyabetik nöropati olmaktadır.
Kötü kontrollü olan diyabet hastalarında uzun süre yüksek seyretmekte olan kan şekeri, sinir hücresine zarar verir. Diyabetin yaygın üç komplikasyonundan biri olan diyabetik nöropatiye yol açmaktadır. El ve ya ayaklarda yoğunlaşan nöropati durumu şiddetli ağrı ve ya kaşıntıya neden olur. Genetik yatkınlık, pek çok hastalık türünde olduğu gibi bu nöropati ve sinirsel kaşıntı konularında da risk faktörü teşkil etmektedir.
Sinirsel kaşıntıya sebep olan nöropatinin teşhis süreçleri genel olarak hastaların ağrı ve ya kaşıntı şikayetleri ile birlikte sağlık kuruluşlarına başvurması ile başlar. Hastanın öyküsü detaylı şekilde öğrenilir. Ardından nörolojik muayeneler yapılır. Kaşıntı ve ağrıya ilave olarak eller ile birlikte ayaklarda uyuşma, üşüme, yanma, çabuk yorulma gibi bazı sorunlar yer alır.
Nörolojik muayene ile beraber cilt yapısı, cilt görünümü, cilt renk değişiklikleri, uyaranlara verilen tepkiler, kas gücü, refleks düzeyleri gibi bazı konularda çeşitli incelemeler yapılır. Bu muayeneler sonucunda nöropati şüphesi görülmekte olan hastalarda elektromiyografi (EMG) testi uygulanmaktadır.
SİNİRSEL KAŞINTININ KİŞİYE GÖRE DEĞİŞEN TEDAVİLERİ
Genel olarak sinirsel kaşıntı tedavisi, fazla yönlü ve de kişiye göre değişken bir tedavidir. Kaşıntının ve ya ağrının azaltılmasında kalıcı olan herhangi bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Genel olarak ilaç tedavisi öncelikli tercih edilen tedavi seçeneği olmaktadır. İlaca yeterli cevabın alınamadığı hastalarda çeşitli bazı cerrahi girişimler gerekmektedir.
İlaç tedavisi uygulanmakta olan olgularda ilaç alternatifleri genelde deneme yanılma yöntemi ile uygulanır. Ayrıca gabapentin, duloksetin, pregabalin gibi farmakolojik bazı ajanlar sinirsel kaşıntılarda sık sık tercih edilen ilaçlar arasında yer almaktadır. Diyabete bağlı gelişen nöropatik kaşıntılarda ilk olarak kan şekeri regülasyonu da sağlanmalıdır. Buna ek olarak yeni teşhis almış olan şeker hastalarında gerekli olursa insülin tedavisi uygulanmalıdır. Diyetisyen tarafından da hasta yaşı ve sağlık durumu dikkate alınarak uygun bir diyet hazırlanıp hastaya eğitim verilmelidir.